Adile Sultan'ın Öyküsü (1826 – 1899)
Sultan Abdülmecid’in oğludur. Çok iyi eğitim aldığı ve üç dili çok iyi konuştuğu bilinmektedir. İktidarda olan paşalar Sultan V. Murad’ın üzerinde otorite kurduklarından, bu baskı karşısında ruh sağlığı bozulmuş; bilincinin yerinde olmadığını belirten doktor raporu ve Şeyh-ül İslam’ın verdiği “hal” fetvasıyla 93 günlük saltanatı sona erdirilmiştir. Ölümüne kadar Çırağan Sarayı’nda ailesi ile birlikte hapis hayatı yaşamıştır.
Adile Sultan'ın Vakfiyesi
Adile Sultan’ın vakfettiği mal ve mülkü, bunların kimler tarafından ve nasıl kullanılacağını bildiren vakfiyeler, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nde Türkçe Yazmalar Bölümü’nde 4993 numara ile kayıtlıdır.
Tezhiplerle bezeli çok güzel bir ciltte 14 bölüm halinde toplanmış olan bu vakfiyenin tarih, mühür ve tanıkların imzalarının bulunduğu her bölümünde ayrı bir vakfiye yer almaktadır.
Vakfın gelirleri, Seyid Nizamettin Dergâhı’na gelen yoksulların, Gül Camii Sibyan Mektebi öğrenci ve öğretmenlerinin gereksinmeleri gibi yardım konularına harcanması koşullarına bağlanmıştır.
Adile Sultan’ın, vakfiyesi içinde yer almayan çeşitli okul, dergâh, türbe, sarnıç, şadırvan, çeşme, namazgâh vb. hayratı da vardır. Ölümünden sonraki yıllarda, Kandilli’deki yazlık sarayı ve korusu Kandilli Kız Lisesi’nin; Koşuyolu’ndaki köşkü ve korusu sağlık kurumu olmak üzere öğretmenlerin; Fındıklı’daki sarayı ise sırasıyla Meclis-i Mebusan’ın (Millet Meclisi’nin), Güzel Sanatlar Akademisi’nin ve Mimar Sinan Üniversitesi’nin kullanımına bırakılmıştır.
Babası; II.Mahmud (1785 – 1839)
I.Abdülhamid’in oğludur. Askerî ve idarî alanlarda çok iyi yetişmiştir.Bilim ve sanata yakınlığıyla da tanınan II. Mahmud, yeni eğitim kurumları (Harbiye, Bahriye, Maarif, Adliye ve Sıhhiye okullarını) açmıştır. Amcası III. Selim’den müzik dersleri almıştır.Günümüze kadar gelen 26 bestesi vardır. Devrin önemli hattatlarından ders alarak icazetli hattat olmuştur. Bazı camilerde ve Topkapı Sarayı’nda levhaları vardır.
Ağabeyi; Sultan Abdülmecid (1823 – 1861)
1838 yılında henüz 16 yaşındayken tahta çıkarıldı. Gayri Müslimlere geniş haklar veren Gülhane Hatt-ı Hümayûnu’nu yayınlanarak Tanzimat-ı Hayriye Devri başlattı. Tanzimatla yapmayı tasarladığı birçok yeniliği gerçekleştiremedi ve 1856’da Islahat Fermanı’nı yayınladı. Döneminde hukuk ve eğitim alanında ilerlemeler kaydedilmiştir. İstanbul’da ilk kez kız ortaokulu açılmış; lise düzeyinde eğitim kurumları (Dar-ül maarifler), Mülkiye, Harp Akademisi ve çeşitli meslek okulları öğretime başlamıştır. İlk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval’in yayınlanmaya başlaması, kâğıt paranın ilk kez basılması da bu dönemde gerçekleşmiştir.Saray kadınları sosyal yaşamda daha çok görünmeye başlamışlardır.Osmanlı padişahlarının son dördü, V.Murad, ll. Abdülhamid, V. Mehmed Reşad, VI. Mehmed Vahdeddin, Sultan Abdülmecid’in oğullarıdır.
Kardeşi; Sultan Abdülaziz (1830 – 1876)
Balkanlardaki milliyetçilik hareketleriyle sarsılan Osmanlı Devletinde uluslararası ilişkilere önem vererek Fransa, İngiltere, Belçika, Rusya, Prusya, Budapeşte ve Avusturya’yı ziyaret eden ilk padişah oldu. Darülfünûn’un kurulması, başta Darüşşafaka olmak üzere yeni liselerin, meslek okullarının ve askerî okulların açılması, denizcilik ve haberleşme alanlarındaki ilerlemeler, bugünkü Danıştay ve Sayıştay’ın kurulması Sultan Abdülaziz döneminin önemli olguları arasındadır. Av, güreş, cirit gibi spor dallarıyla uğraşmasının yanısıra, müzik, tiyatro, resim ve heykele de düşkün olan Abdülaziz,ünlü ressam Ayvazovski’yi İstanbul’a davet etmiştir.
Meşrutiyet isteklerine şiddetle karşı çıkmasıyla da tanınan Abdülaziz, 30 Mayıs 1876’da önde gelen vezir, nâzır ve komutanların düzenledikleri bir darbe sonunda tahttan indirilip Topkapı Sarayı’nda hapsedildi. Sultan Abdülaziz’in birkaç gün sonra intihar ettiği söylenmişse de bu olayın cinayet olmasından kuşkulanılmıştır.
Yeğeni; Sultan V.Murad (1840 – 1904)
Balkanlardaki milliyetçilik hareketleriyle sarsılan Osmanlı Devletinde uluslararası ilişkilere önem vererek Fransa, İngiltere, Belçika, Rusya, Prusya, Budapeşte ve Avusturya’yı ziyaret eden ilk padişah oldu. Darülfünûn’un kurulması, başta Darüşşafaka olmak üzere yeni liselerin, meslek okullarının ve askerî okulların açılması, denizcilik ve haberleşme alanlarındaki ilerlemeler, bugünkü Danıştay ve Sayıştay’ın kurulması Sultan Abdülaziz döneminin önemli olguları arasındadır. Av, güreş, cirit gibi spor dallarıyla uğraşmasının yanısıra, müzik, tiyatro, resim ve heykele de düşkün olan Abdülaziz,ünlü ressam Ayvazovski’yi İstanbul’a davet etmiştir.
Meşrutiyet isteklerine şiddetle karşı çıkmasıyla da tanınan Abdülaziz, 30 Mayıs 1876’da önde gelen vezir, nâzır ve komutanların düzenledikleri bir darbe sonunda tahttan indirilip Topkapı Sarayı’nda hapsedildi. Sultan Abdülaziz’in birkaç gün sonra intihar ettiği söylenmişse de bu olayın cinayet olmasından kuşkulanılmıştır.
Yeğeni; Sultan II.Abdülhamid (1842 – 1918)
Sultan Abdülmecid’in oğludur. V. Murad’ın hastalığının artması üzerine II. Abdülhamid, Mithat Paşa ve arkadaşları tarafından devlet işlerine karışmaması koşuluyla tahta çıkarıldı ve 23 Aralık 1876’da I. Meşrutiyet’i ilân etti. Devlet yönetimi Meclis-i Mebusan’a devredilmişti. Ancak iki yıl sonra meclisi kapatıp yönetime el koydu.İttihat ve Terakki mensuplarının baskısıyla 1908’de II. Meşrutiyet’i ilân etti. Bir yıl sonra 31 Mart Vak’asını müteakip 27 Nisan 1909’da tahttan indirildi.Döneminde Sanayii Nefise (Güzel Sanatlar Akademisi), Yüksek Mühendis Mektebi, Yüksek Ticaret Lisesi gibi okullar ile Darülaceze ve Beyoğlu Kadın Hastanesi, Şişli Etfal (çocuk) Hastanesi gibi sosyal kurumlar açmıştır.
II. Abdülhamid, ilk yatılı kız lisesi (Kandilli Kız Lisesi)nin açılmasına izin vermiştir. Sıkı bir sansür uyguladığı halde, yayın çalışmalarını desteklediğinden, bu dönemde kitap-dergi ve gazete sayısında büyük artış olmuştur.